2024 Ocak, Euronewsport

 

“Piramide tersten bakmak avantaj sağlar’’

İvmelenen bir hızla her alanda değişen ve gelişen bir dünyada yaşadığımızı dile getiren Gülman Group Yönetim Kurulu Başkanı & CEO’su Polat Gülman, “Dolayısıyla bu dünya; hızlı, basit ve sağlıklı bir işleyişe sahip olmayı gerektiriyor. Sağlıklı bir işleyiş hızı yavaşlatma, işleri basitleştirmek ise hızlandırma eğilimindedir. Küresel arenada ve farklı birçok alanda iş yapıyorsanız, şirket işleyişinizde basit ve aktif bir sistem kurabilseniz dahi; farklı coğrafyalar, kültürler ve sektörlerde her zaman işi yeterince basitleştirebilmek mümkün olmayabiliyor. Dolayısıyla iş yaparken karşılaşacağınız tüm bu farklılıklarda da, mümkün olduğu kadar işi basitleştirebileceğiniz özgün bir strateji geliştirmeniz gerekiyor. Genel olarak basitleştirmekte çok zorlandığınız zamanlarda ise piramide tersten bakmak avantaj sağlıyor” dedi.

 

Uzun soluklu, karmaşık, hızla değişen ve cesaret isteyen iş dünyası, değişen koşullara ve artan riskler göre yeni dinamikler oluşturuyor. Bu çerçevede ortaya çıkan dinamiklere göre kendini yenileyenler başarılı olmaya devam ederken, zamanın ruhunu anlamayanlar ise yok olup gidiyor. Bunun dışında zamansız bakış açıları oluşturmak ise geçmiş ile gelecek arasında köprü kurabilmekten geçiyor. Başarılı yatırımlarla yetmiş yılı geride bırakan Gülman Group’u yeni yatırımlarla geleceğe taşımak için yola çıkan Gülman Group Yönetim Kurulu Başkanı & CEO’su Polat Gülman, iş yaşamında stratejik yaklaşımları ile dikkat çekiyor.

 

Lider yalnız mı, yoksa tek başına mıdır?

Bana göre lider, yalnız ya da tek başına değildir aslında. Lider ekibi ile bir bütündür. Danışmanlarına kulak verir, ekibi ile işleri yürütür. Sadece karar verirken yalnızdır. Verdiği kararın başarısını ekibi ile paylaşır, ancak sorumluluğunu tek başına üstlenir.

 

Dünyadaki hızlı değişime paralel olarak ortaya çıkan hızlı hareket etme düşüncesi “İyi şeyler zaman alır” düşüncesi ile bağdaştırılabilir mi?

Dünyadaki değişime paralel olarak olanaklar gelişti ve bilgiye ulaşabilmek, sağlıklı hareket edebilmek, karar verebilmek de hızlandı. Günümüzde küresel bir dünyada, binlerce, on binlerce oyuncunun bulunduğu bir rekabet ortamında hızlı olabilmek, hiç şüphesiz çok önemli, çok belirleyici. Dolayısıyla günümüzde “İyi şeyler zaman alır” sözü kadar “Zaman kaybedildiği, yeterince hızlı davranılamadığı için kaçan iyi şeyler” de söz konusu. Dolayısıyla gelişen şartlara adapte olmak, güncel koşullar içinde gerektiğince hızlı hareket edebilmek önemli. Elbette sağlıklı ve yere sağlam basan bir şekilde… Ancak yine de fırsatlar tükenmez. Her dönemin, her zamanın ayrı fırsatlar yarattığına da inanırım.

 

“Hayat satranç gibidir on parçanı kaybedip yine de kazanabilirsin” cümlesinde ‘Hayat’ kelimesinin yerine ‘İş yaşamı’ kavramını koyabilir miyiz?

İş dünyasında yer almak, başarılı olmak tamamen strateji ile ilgilidir ve satranç ile özdeşleştirilebilir. Her sektörde, her pazarda, her alanda özgün koşullara göre geliştirilmiş interaktif stratejiler yürütmek zorundasınız ve bunu da satranç tahtasında yapılan hamlelere benzetebilirsiniz. Keza kimi durumlarda en ideal sonuçlara ulaşmak için küçülmek ve/veya fedakarlık yapmak da gerekebilir. Ama ben – ki birçok iş insanının da aynı düşüncede olduğunu zannediyorum – olağan şartlar altında; piyonlarımı, kale ya da filimi kaybetmeden başarıya, sonuca ulaşmak isterim.

 

Karşılaştıklarımızın kalıntılarıysak eğer yeni bir söz, nasıl söylenebilir?

“Karşılaştıklarımızın kalıntılarıyız” sözünü çok doğru bulmuyorum. Zira biz tüm yaşanmışlığımızın, karşılaştıklarımızın bir sonucuyuz. Sosyal, eğitim, iş dünyası kısacası bugüne kadar konuştuğumuz her insan, öğrendiğimiz her bilgi, baktığımız her tablo, yaşadığımız her deneyim, duyduğumuz her şey, kişiliğimizle birlikte bizi oluşturuyor. Elbette neyi ne kadar aldığınız, ne kadar doğru değerlendirdiğiniz gibi unsurlar da çok önemli. Dolayısıyla kişiliğinizle birlikte tüm bu birikimden damıttığınız, rafine ettiğiniz her şey de aslında yenidir.

 

Girişimcilik çağı olarak sürdürdüğümüz bu dönemin kadim bakış açıları ile olan mücadelesi ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Net bir şekilde söyleyebilirim ki ortada böyle bir mücadele yok. Zira dünya her alanda ve büyük bir hızla değişiyor, ister sosyal yaşam ister iş dünyası olsun herkes buna ayak uydurmak, takip etmek zorunda. Edemeyen geride kalır, bugünü yaşayabilse dahi gelecekte var olabilmekte zorlanır.

 

Girişimci olarak “cesaret” kelimesinin sizdeki yansıması ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Alışılagelmişin dışında farklı, yeni bir şey yapmak ya da olmayanı yaratmaya çalışmak cesaret ister dolayısıyla girişimcilerin niteliklerinden biri de hiç şüphesiz cesur olmalarıdır. Doğal olarak bu girişimlere yatırım yapmak, desteklemek de cesur olmayı gerektirir. Ancak cesaret kelimesinin bendeki yansımasını tanım olarak biraz daha çerçeve içine almak isterim. Zira bendeki tanımı öyle maceraperest, risklere aldırış etmeyen türdeki bir cesaret değil. Çünkü belirli kriterler ışığında girişim sermayelerini değerlendiriyorum. Öncelikle insan yaşamına, sağlığına, doğaya fayda sağlayacak, özetle her açıdan daha iyi bir ‘gelecek’ sağlayabilecek girişimleri tercih ediyorum. Benim için sürdürülebilirlik kavramı ticari açıdan da önemli. Bir de Türk girişimcileri, gerek yurt içinde gerekse yurtdışındaki projelerinde desteklemek, benim ayrıcalıklı kriterlerim arasında. Fonların, danışmanlarımın uzmanlığından da faydalanıyorum. Tüm bunlarla birlikte bugüne kadar yaptığımız tüm yatırımları değerlendirdiğimizde; ‘çerçevesiz bir cesaret’ ile yapılabilecek tüm girişim sermayesi yatırımlarından daha fazla, daha çeşitli ve daha verimli projelere imza attığımızı söyleyebilirim.

 

Asıl zorluğun işleri basit hale getirmek anlayışı hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?

İvmelenen bir hızla her alanda değişen ve gelişen bir dünyada yaşıyoruz. Dolayısıyla bu dünya; hızlı, basit ve sağlıklı bir işleyişe sahip olmayı gerektiriyor. Sağlıklı bir işleyiş, hızı yavaşlatma, işleri basitleştirmek ise hızlandırma eğilimindedir. Küresel arenada ve farklı birçok alanda iş yapıyorsanız, şirket işleyişinizde basit ve aktif bir sistem kurabilseniz dahi; farklı coğrafyalar, kültürler ve sektörlerde her zaman işi yeterince basitleştirebilmek mümkün olmayabiliyor. Dolayısıyla iş yaparken karşılaşacağınız tüm bu farklılıklarda da mümkün olduğu kadar işi basitleştirebileceğiniz, özgün bir strateji geliştirmeniz gerekiyor. Genel olarak basitleştirmekte çok zorlandığınız zamanlarda piramide tersten bakmak avantaj sağlıyor. Önce elde edilecek sonucu değerlendirip, olumlu ise alt detaylarla uğraşmak da, bir anlamda işleri, işleyişi basitleştiriyor.

 

Doğrusal bir hareket tarzı başarılı bir sonuca ulaşmamızı sağlar mı?

Aslında iş prensiplerinizin, çalışma kültürünüzün, koyduğunuz ana hedef ve buna ulaşmak için ulaşacağınız alt hedeflerin doğru bir şekilde oluşturulmuş olması önemli. Bu hedeflere ulaşmak üzere doğru ve istikrarlı bir şekilde çaba göstermek önemli. İş yaşamında hiçbir şey düz ya da pürüzsüz değildir. Sonuca ulaşmak için doğrusal bir yapıdan çıkmak, kimi zaman zigzaglar çizmek, hatta labirent içinde çıkışı bulmak önemli. Dolayısıyla araç kullanırken olduğu gibi iş dünyasında da hemen önünüze değil de ileriye, gitmek istediğiniz yere bakmanız, odaklanmanız ve oraya giderken doğru, sağlıklı bir şekilde ulaşmanız, size başarıyı getirir.