Arsa yatırımı son dönemde ülkemizde gittikçe popüler hale geldi. Konut fiyatlarının yükselmesiyle daha güvenli bir yatırım aracı olan arsaya yönelen yatırımcılar için bu alandaki avantaj ve dezavantajları sıralayan Gülman Group Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Polat Gülman, şöyle konuştu, “Arsayı; konut, ticari ve endüstriyel olmak üzere diğer yapısal gayrimenkul yatırımlarından avantaj ve dezavantaj olarak şu başlıklar altında inceleyebiliriz;
Yatırım Amaçları ve Getiri Profili açısından değerlendirdiğimizde; arsa yatırımcıları uzun vadeli değer artışı ve gelişme-geliştirme potansiyeline odaklanır. Geliştirme Süreci ve Maliyetler açısından bakıldığında ise üzerinde herhangi bir yapı maliyeti oluşmadığı için arsa yatırımları, diğer gayrimenkul yatırımlarına karşın daha düşük satın alma maliyetine sahiptir. Ancak imar, altyapı, çevresel faktörlere dair maliyet ve bu süreçlerin yönetimi gibi ek unsurlar söz konusu olabilir.
Likidite ve Piyasa İşleyişi açısından ise; arsa yatırımları dezavantajlıdır. Arsa, daha az likit varlık olarak kabul görür ve satış süreçleri daha uzun olabilir.
SERMAYE BİRİKİMİNİN KAVANOZA İLK ÖNCE TAŞLARI YERLEŞTİRME METAFORU ÜZERİNDEN YOLA ÇIKARAK, ARSA YATIRIMINI SERMAYEMİZİN ÖNCELİKLİ TEMELİ OLARAK GÖRÜYORUZ. İSTER BİREYSEL İSTERSE KURUMSAL OLSUN ARSA YATIRIMI, GELECEKTEKİ FİNANSAL GÜVENLİĞİMİZİN VE İSTİKRARIMIZIN EN ÖNEMLİ YAPI TAŞLARINDAN BİRİ OLARAK ÖNE ÇIKMAKTADIR.
Risk ve Getiri konusunda ise arsa yatırımları yüksek potansiyel getiri ve yüksek risk içerir. Uzun vadelidir ve spekülasyonlar, piyasa koşulları, bölgesel gelişmeler değerlenmeleri üzerinde etkilidir. özetle arsa yatırımları, düşük ilk yatırım maliyeti ve yüksek değer artışı potansiyeli gibi avantajları ile öne çıkar. Uzun vadeli olmaları ve kira gibi ara gelir barındırmaları ise önde gelen dezavantajlarıdır.
” TÜRKİYE’DE ARSA YATIRIMI İÇİN EN DOĞRU BÖLGE…
Ekonomik dalgalanmalar, faiz oranlarının ve finansman maliyetlerinin yüksekliği gibi unsurların tüm yatırımları etkilediği gibi gayrimenkul yatırımlarını da olumsuz yönde etkilediğine değinen Gülman, arsa yatırımın bundan daha az etkilendiğini dile getirerek, “Bunların içinde arsa yatırımları, ilk yatırımın daha düşük olması avantajı ile diğer yapısal gayrimenkul yatırımlarına oranla daha az etkileniyor. Hatta, bu dönem için ülkemizde arsa yatırımları pozitif gelişim kaydediyor diyebiliriz. Zira bugüne kadar yapılan araştırmalar şunu açıkça ortaya koyuyor ki; altın ve gayrimenkul, ülkemizde bireysel yatırımcıların geleneksel şekilde en çok tercih ettiği ilk iki yatırım aracı. Gelecek için ya da barınma ihtiyacına yönelik yatırım hedefleyen bireysel yatırımcıların; konut ya da diğer yapısal gayrimenkul fiyatlarının maliyet unsurları nedeni ile yüksek olması, kredi faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle, ilk yatırımı daha düşük olan arsaya yöneldikleri görülüyor” diye konuştu.
Son olarak şu anda ülkemizde arsa yatırımı yapmanın en avantajlı olduğu bölgelerden bahseden Polat Gülman, sözlerini şu şekilde tamamladı; “Türkiye’de arsa yatırımı yapmanın cazip olduğu bölgeler arasında Trakya Bölgesi, Türkiye’nin çeşitli sahil şeritleri ve Organize Sanayi Bölgeleri’ne (OSB) yakın yerler öne çıkmaktadır. Bu bölgeler, gelecekte yüksek prim potansiyeline sahip olup, yatırımcdarın dikkatini çekmektedir. Arsa, üretilemeyen tek varlık olması nedeniyle en değerli yatırım aracı olarak kabul edilmektedir. Uzun vadede güvenli ve kazançlı bir yatırım olarak öne çıkmaktadır. Kıymetli iş insanı Murat Ülker’in de ifade ettiği gibi ‘Para birimi, o ülkenin merkez bankasına ait bir kağıt parçasıdır.’ Bu perspektiften bakıldığında, sermaye birikim sürecinde önceliklerin doğru belirlenmesi büyük önem taşır.”